Türk Mutfağında Besin İşleme Yöntemleri ve Muhafazası
Besin İşleme Yöntemleri ve Muhafazası
Özet
Türklerin tarih sahnesine çıkışı M.Ö. 1700’lere kadar dayanmaktadır, dolayısıyla köklü bir kültüre sahiptir. Orta Asya’da başlayan, Türk “bozkır kültürü” ile mutfak kültürü de gelişmiş olup Türkler kendi yaşantısına özgü besinler (yoğurt, kımız, sucuk, pastırma, kıkırdak, yufka, bulgur, boza, pekmez vb.) geliştirmiştir. Geleneksel olarak birçoğunun üretimi devam eden bu yiyecekler, beslenme açısından kaliteli, sağlıklı, birçoğu enerji kaynağı, taşıması kolay ve uzun raf ömrü ile yıl boyunca tüketilebilmektedir. Geleneksel Türk besinlerinin işlenmesinde öncelikle “koyulaştırma işlemi” ile “ısıl işlem uygulama” gelirken, ardından “fermantasyon” ile “gıda katkı maddesi ekleme” (doğal tuz, şeker, baharat, limon tuzu, karanfil vb.) gelmektedir. Önemli sayıda geleneksel yiyeceklerin “serinde muhafaza” edilebilecek bir hale dönüştürülmesi, Türklerin besinleri işleme (yani, yeni ürün geliştirme) ve besin muhafazasını çok iyi yaptığını ispatlar niteliktedir.
İndir
Yayınlanmış
Nasıl Atıf Yapılır
Sayı
Bölüm
Lisans

Bu çalışma Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License ile lisanslanmıştır.
Anadolu Sosyal Araştırmalar Dergisi (AS), yayınlanan tüm yazıların mali haklarına, özellikle umuma her türlü iletim, yayım ve işleme, çoğaltma, temsil, basım, yayım, dağıtım ve internet yoluyla iletme dahil olmak üzere telif haklarına sahiptir.
Dergimizin telif hakları aşağıdaki özelliklere sahiptir;
1. Telif hakkının ortaya çıkması için herhangi bir kayıt gerekli değildir. Fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar, eserin üretilmesi ile birlikte doğar. Telif hakları soyuttur. Telif hakkıyla korunan, insan düşüncesi tarafından yaratılan soyut mallardır. Telif hakları, içinde bulundukları materyalden ayrı ve bağımsız bir varlığa ve hukuki değere sahiptir.
2. Bölgesellik ilkesi telif hakları için geçerlidir. Hangi ülkede koruma talep edilirse o ülkenin mevzuatına göre koruma koşulları belirlenir.
3. Mutlak hak niteliğindedir. Telif hakları herkese karşı ileri sürülebilir. Ancak bu mutlak hakka kamu yararının korunması gibi nedenlerle çeşitli sınırlamalar getirilmiştir. Mutlak hak üzerindeki sınırlamalar: Kamu düzeni, genel ahlak, kamu yararı gibi nedenlerle getirilen sınırlamalar ile özel çıkarlar yararına getirilen istisnalardan oluşur. (Örneğin bir eserin kar amacı gütmeden özel kullanım amacıyla çoğaltılması mümkündür.)
4. Fikri mülkiyet hakları belirli bir süre için korunur (fikir ve sanat eserleri için 70 yıl vb.). Fikri ürünler, bünyelerinde bulundurdukları malzemeden ayrı ve bağımsız bir hukuki statüye sahiptir.
5. Fikri ürünler, özel kanun, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde düzenlenir.
Ancak kullanıcılar makalelerin yayınlanmış tam metinlerine başvurabilirler.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun ilgili maddelerinde de belirtildiği üzere telif haklarına tecavüz suçtur.